20 Eylül 2015 Pazar

Açlık Oyunları ( The Hunger Games ) Film İncelemesi

Bir başka abartılmış ve şişirilmiş film serisinin ilk filmini az önce izledim. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki burada tamamen film hakkında eleştiriler olacak kitapları hakkında hiç bir fikrim yok. Kitaplar güzel olabilir lakin film gerçekten kötüydü. İsterseniz biraz yapım aşamalarından bahsedeceğimiz alt paragrafa geçelim öncelikle.

Film, Suzanne Collins'in aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanmış. 2012 yılında vizyona giren filmin başrollerini ise Jennifer Lawrence ve Josh Hutchenson paylaşıyorlar. Yönetmenlik koltuğunda ise Gary Ross oturmakta. 78 milyon dolar bütçeyle çekilmiş filmin gişe hasılatı ise yaklaşık 700 milyon dolar.



Filmin konusunu özetleyecek olursak ; belli olmayan bir gelecekte Kuzey Amerika'da belli bir isyanlar veya kıyamet gibi bir şeyden sonra yeni bir düzen kuruluyor. Bu kurulan düzenin başkenti Capitol şehri. Ve bu şehrin etrafında bu kıyamet döneminde onlara sırtını dönen dışlanmış insanların yaşadığı bölgeler bulunmakta. Aklıma direk In Time geldi çok benziyorlar o açıdan ikisi. Herneyse işte bu Capitol şehri halkın insanları yöneticileri bu dışlanmış insanları korku altında tutmak için çokta bir marifet gibi her yıl turnuva düzenliyorlar. Turnuva her bölgeden 1 erkek 1 kız seçilip bunların hepsinin ölümüne -tek bir kişi kalana dek- savaşmaları üzerine. 12 bölgeden toplam 24 kişi ve sadece 1 tanesi sağ kalıyor. İşte film bize bu yarışmayı anlatıyor.

Az spoilerla özet kısmını kapatmayı başardığım için mutluyum. Bir tahminim var serinin nasıl devam ettiğine dair onu paylaşmak istiyorum. Çok büyük büyük ihtimal tekrar bu Capitol şehrinne karşı ayaklanma çıkacak işler çok fena karışacak. Çünkü insanların o şekil yaşamaya devam etmesi tamamen saçmalık. Zaten bir kaç istan sahnesi geçti bile filmde şimdiden sonraki serilerin tamamen bunun üstüne olacağını düşünüyorum. Yani diğer filmler gelecekteki turnuvaları değil yaşanacak olayları ele alacaktır.



Görüşlerime gelecek olursak bence tamamen abartılmış bir seri en azından ilk filmiyle. Bildiğimiz şu survive tarzı filmlerin değişik bir formatı gibi geldi bana. Aksiyon desek neredeyse hiçbir şey yoktu öyle iki köpek peşlerinden koşuyor diye aksiyon muhabbeti yapanları hiç anlamıyorum. Bilim kurgu desen ona dair de çok bir şey yok. Anlayacağınız ne olduğu belli olmayan şişirilme filmlerden biriydi. Tekrar söylüyorum kitapları çok güzel olabilir detaylarla güzelleşebilir orasını bilemem ama film kötüydü. Bir de iki erkek arasında kalan kız muhabbeti ekleyince tamamen soğudum filmden kesin oradan da kavgalar çıkacak.

Genel olarak diğer filmlerle birleşince güzel olacağını düşünüyorum ama tek başına bu kadar şöhreti, itibarı hak etmediğinde hem fikiriz herhalde. İkinci filmi yarın izlerim diye düşünüyorum ama o da kötü çıkarsa 3. film incelemesi gelmeyebilir. Okuduğunuz için teşekkürler takipte kalın.

Diiiiiiiiiipnot:  Adı geçmişken In time film incelemesi linkini şuraya ekleyeyim merak ederseniz okursunuz.


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler.