2 Ağustos 2015 Pazar

Film İncelemesi : Sherlock Holmes ( 2009 )

Sherlock Holmes'ü herkes duymuştur diye düşünüyorum. Duymayanlar ya da hakkında bilgi edinmek isteyenler için biraz tanıtayım kendisini. Sherlock Holmes, Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılmış, Britanyalı ( İngiliz işte ) bir dedektif karakteridir. Kendisi 1. Dünya Savaşı öncesi dönemde öyle popüler olmuştur ki yazar Sherlock Holmes karakterine son verip yeni şeyler yazmaya çalıştığında ölüm tehditleri bile almıştır. Düşünün öyle büyük bir karakter. Hatta bence karakterden çok tarihi şahsiyete bile dönüşmüş demekte bir sakınca yok.

İşte bu roman karakterimizin elbette sinema uyarlamaları bolca mevcut. Ama en büyük bütçeli ve en çok ses getireni kesinlikle 2009 yapımı olan başrollerini Robert Downey Jr. ve Jude Law'ın oynadığı filmdir. İşte bende sizler için bu filmi tekrar izledim ve anlatıyorum.

Lord Blackwood, ülkede seri cinayetler yapıp büyü savsatalarıyla 5 kadını öldüren biridir. Tabi bunun üzerine Mr. Holmes ve Mr.Watson harekete geçip bu suçluyu yakalarlar. Ama asıl olay bundan sonra başlar. İdam cezası verilen Lord Blackwood öldükten sonra canlanır ve çok daha büyük planlar için İngiltere'yi birbirine katar. Ünlü dedektifimiz mi kazanacak yoksa ne olacak izleyip öğrenebilirsiniz eehehheh çok zevkli böyle yapmak ne zaman vazgeçecem bilmiyorum.

Şunu söylemeliyim ki ben çok büyük bir Sherlock Holmes hayranıyım. Tüm romanlarını her şeyini okudum. Dizi olan Sherlock serisini izledim. Filmleri de 2-3 kez izledim ve bana hepsi muhteşem geliyor. O gözlem yapabilme yeteneği öyle muhteşem bir şey ki. Gerçek olmadığını kurmaca olduğunu bildiğim halde çok etkkileniyorum. Bu filmde diziye ve kitaplara göre daha açıktı bu gözlem yöntemleri. Yani şöyle anlatayım dövüş sahnesi oluyor ilk önce ne yapacağını gösterdikleri bir sahne sonra olayların gelişmesi şeklinde ilerlemesi pek hoşuma gitmedi. Onun dışında denizden çıktılar mübareklerin üstü kup kuru. O kadar bütçeli filmde olmaması gereken hatalar olarak düşünüyorum.

İyi yönlerinden bakarsak Sherlock Holmes karakteri Downey'e inanılmaz yakışıyor. Şu özgüvenli hafif küstah karakterler bence tam Downey'e göreler. Sherlock'umuzun baş düşmanı mı desek baş aşığı mı tek etkilendiği kadın mı artık her ne dersek diyelim Rachel McAdams kesinlikle doğru seçim değil. Bana hep romantik komedi dram filmi oyuncusu gibi geliyor bu tür rolleri bir türlü yakıştıramıyorum kendisine. Mesela dizideki Irina Adler inanılmaz iyiydi. Jude Law'ı severim onun için pek fazla bişey demiyorum ona da. Asıl olay Sherlock'umuzun asıl baş düşmanı ve bence Joker'le birlikte dünyanın en çok sevilen kötü karakterlerinden biri olan Moriarty'i bu filmde görememiş olmamız. En azından 2-3 sahne olsaydı diyorum ama 2. filmi bekleyin onda bol bol var.

Boş zaman filan değil zamanınızı ayırın bu filme. Kesinlikle herkesin izlemesi gereken bir film. İyi seyirler takipte kalın. 9/10 puanım.


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler.